인생의 의미

Sermon  •  Submitted
0 ratings
· 1 view
Notes
Transcript

Vaiz 3:9-11

Kutsal Kitap Chapter 3

3:1 Her şeyin mevsimi, göklerin altındaki her olayın zamanı vardır.

3:2 Doğmanın zamanı var, ölmenin zamanı var.Dikmenin zamanı var, sökmenin zamanı var.

3:3 Öldürmenin zamanı var, şifa vermenin zamanı var.Yıkmanın zamanı var, yapmanın zamanı var.

3:4 Ağlamanın zamanı var, gülmenin zamanı var.Yas tutmanın zamanı var, oynamanın zamanı var.

3:5 Taş atmanın zamanı var, taş toplamanın zamanı var.Kucaklaşmanın zamanı var, kucaklaşmamanın zamanı var.

3:6 Aramanın zamanı var, vazgeçmenin zamanı var.Saklamanın zamanı var, atmanın zamanı var.

3:7 Yırtmanın zamanı var, dikmenin zamanı var.Susmanın zamanı var, konuşmanın zamanı var.

3:8 Sevmenin zamanı var, nefret etmenin zamanı var.Savaşın zamanı var, barışın zamanı var.

3:9 Çalışanın harcadığı emekten ne kazancı var?

3:10 Tanrının uğraşsınlar diye insanlara verdiği zahmeti gördüm.

3:11 O her şeyi zamanında güzel yaptı. İnsanların yüreğine sonsuzluk kavramını koydu. Yine de insan Tanrının yaptığı işi başından sonuna dek anlayamaz.

1. Her şeyin uygun zamanı var.
Buraya gelirken trafik lambasında ‘Evde kal’, ‘Maske tak’ diye yazıları gördüm. Korona bitti mi bitmedi mi bilmiyorum. Bilim adamlar daha bitmedi derken bazılar bitti der.
Hatırlıyorsunuz. Koronanın ilk başında ‘Bu sezon gribidir’ diye hiçe sayıp insan normal hayatını sürdü. Türkiye’de doktorlar ‘Maske, hastalar için bir şeydir. Takmanıza gerek yok.’ derdi.
Ama ne oldu? Bir sürü insan, sayılmaz insan hayatını kaybetti. Doktorlar geç uyar verdi. Devlet doğru iş için tam zamanını kaybetti.
Ondan sonra da ona benzer olaylar oldu. Virus’un daha yayılmaması için evde kal dedi. İnsan duymadı. Sonuçta aile, arkadaş, meslektaş, komşuyu kaybetti.
Okuduğumuz gibi evde kalma zamanı vardı.
Geçen ay, Kore’deydik. Kore’de hala maske takma zorunluğu var. Bina dışında maskesiz yaşayabilir ama bina içindeyse maske takmak zorunda. Bize göre aşırıydı.
Bunun gibi her şeyin uygun zamanı var.
2. Tanrı’nın zamanının(kairos) var olduğunu anlamalıyız. Anlayışımız yetmez.
Zaman yada saate hitap edilen iki Yunanca kelime var. Biri ‘kronos’, biri ise ‘kayros’. Kronos, doğal olarak akan zaman kendisidir. Yani bir saat, iki saat, bir sene, iki sene gibi.
Kayros, anlamlı ve değeri kapsayan zaman. Okuduğumuz metinin 1. ayetten 8. ayette kadar gösteren zaman.
Her şeyin uygun zamanı olduğunu anladım. Fakat düşünmemiz gerekir ki ne zamanın uygun zaman olduğuna kim bilir? Ne zaman uygun zaman olduğunu biz zaman geçtikten sonra anlıyoruz. Ve hep ‘yapsaydık’, ‘bilseydik’ diyoruz.
Araba yıkayınca yağmur yağıyor. Döviz satınca para yükseliyor. Ev satınca konut fiyatı yükseliyor, alınca düşüyor. Kim bilir. Biz hep pişman içinde.
Herşeyi bilen Rab, herşeye gücü yeten Rab işten önce ne zaman uygun zaman olduğunu biliyor. O zaman böyle bir ortamda yapacağımız şey, tek kaldı.
Rab’be sormak.
3. Rab zamanında her şey güzel yapar.
Şimdi yaptığınız iş pek iyi değil mi? Yada hiç beklemediğiniz olay çıktı mı? Ondan sıkıntı çeker, kaygı içinde misiniz?
Rab zamanında güzel yapar. Kimin saatine göre? Rab’bin saatine göre. O’na inanacaksınız.
Böyle alışkanlığımız gerekir. İş yapmadan önce Rab’be ‘Şimdi bu iş için uygun zaman mı?’ diye sormamız gerekiyor. Yani Rab her şeyin sahibi, zaman dahil. Sahibiye sorun.
Deneyin. Dua, istediğim şey Rab’be zorlamak için bir şey değil. Rab’bin isteğini öğrenmek için bir şey.
Önünüzde önemli kararınız var mı? Ne yapacağını bilmiyor musunuz? Duada sorun. Duada ‘Rab şimdi bu iş için uygun zaman mı?’ diye sorudun mu, Rab yüreğime esenlik getrip getirmediğini kavrayalım. Ona göre iş yapın. Rab sizin için tam zamanında güzel yapacak.
Related Media
See more
Related Sermons
See more